ALLAH (cc)'IN EN GÜZEL İSİMLERİ (ESMA-ÜL HÜSNA)
el - KUDDÛS

Her türlü kötülük ve eksiklikten uzak, temiz, kutsal, yüce ve saygın olan.


Anasayfa    |     Ben Kimim?    |     Öğrenci İşleri
Düşmanı Defetmeye Osmanlı'nın Kıyafeti Bile Yeter
29.10.2013         (9039) kez okundu    
Tweetle     Yazdır

19.Yüzyılda Almanya’nın Mülhaym kentindeki Ren Nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin karşısına geçip Almanlara ait mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O dönemde askeri birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise bu zorbalığa ses çıkaramıyorlardı.

Her sene bu şekilde olayların tekrarlaması üzerine Almanlar çareyi Osmanlı Devletinden yardım istemekte buldular ve Osmanlı Sultanına mektup yazarak yardım istediler.

Mektupta şöyle denmekteydi:

Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyet’in de halifesisiniz. Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Bari bu sene olsun ürünlerimizi toplamamıza imkân sağlayın...

Padişah mektubu okur ve yardım isteğini inceler. Fakat değil Osmanlı ordusunu, bir küçük askerî birliği bile yollamaya lüzum görmez.

Üç dolu çuvalı Almanya’nın Fransa sınırına gönderir.

Osmanlı ordusunu beklerken karşılarında üç tane çuval gören Almanlar şaşkına dönerler. Derin bir hayal kırıklığı içinde, çuvallarla birlikte gelen fermânı açarlar.

Padişah şunları demektedir:

“Fransızlar korkak âdemlerdir. Onlar için asker göndermemize lüzum yoktur. Çuvalların içindeki Yeniçeri elbiselerini birkaç adamınıza giydirin. Mahsul zamanı, bunları nehrin kenarında gezdirin. Karşıdan bakınca onları Osmanlı askeri sanacak Fransızlar için bu bile kâfidir.”

Köylüler hemen Osmanlı kıyafetlerini kapışırlar. Hasat vakti, büyük bir heyecanla, Yeniçeri kıyafetlerini giyip, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar.

Ertesi gün, Almanlar sevinç çığlıkları atmakta, havalara uçmaktadırlar. Çünkü karşıdan aynen şöyle bir haber gelmiştir:

“Mahsulünüzü rahat rahat toplayabilirsiniz. Artık zulüm sona ermiştir...

Çünkü Fransızlar, karşıya geçip size saldırmak bir yana; Osmanlılardan imdat geldiğini düşünerek, kendi köylerini bile terk ederek iç kısımlara doğru kaçtılar!..”

Bu olay, Mülhaymlilerin gönüllerinde taht kurmuştur.

Fransızları korkutmak için giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym’a bağlı Karlsruher Müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da bir Osmanlı bayrağı asarlar. (http://www.tuerkenbeute.de/)

Ayrıca, halen bu olayın yıl dönümünde şehirde bir karnaval düzenleyip, hadiseyi hatırlatan temsillerle kutlarlar.

© 2008 - 2024
Mustafa KARSLI