ALLAH (cc)'IN EN GÜZEL İSİMLERİ (ESMA-ÜL HÜSNA)
es - SELÂM

Her türlü tehlikeden selamete çıkaran. Selam sahibi.


Anasayfa    |     Ben Kimim?    |     Öğrenci İşleri
Sultan Fatih'ten Gençlere Fetih Dersleri
02.02.2013         (4322) kez okundu    
Tweetle     Yazdır

On iki yaşında tahta çıkıp olgunluk mahsulü bir bildiri ile babasını tekrar devletin başına çağıran ve 21 yaşında dünyanın gözbebeğini fetheden Fatih Sultan Mehmet, yaşadığımız dönem itibariyle bizim için tarihte saklı bir hazine gibi duruyor. Oysa şehirlerin yerini gönüllerin aldığı çağımızda Fatih’in fetih perspektifinden çizilen portresini, gençlerin “gönül fatihi olma” yolunda doğru okumaları gerekiyor. Zira o, İstanbul’u fethedip Müslümanların sekiz asırlık rüyasını gerçekleştirirken aynı zamanda ardı sıra gelen gençlere, kendi çağlarındaki fetih hareketleri için en güzel örneği sunuyor.

Ya Bizans bizi alır, yahut da biz Bizans’ı alırız!

Sultan II. Murad, Hacı Bayram-ı Veli’ye (k.s) “Acaba İstanbul’un fethi kime müyesser olacak?” diye sorduğunda, hazret o zaman küçük yaşlarda olan şehzade Mehmet’i gösterip, “Feth-i mübini görmek şu beşikteki şehzade ile köse Akşemseddin’e nasip olacak!” cevabını verir.

Bu kutlu müjdenin neticesinde, Efendimiz’in (s.a.v) hadisinde övdüğü İstanbul fatihinin şehzade Mehmet olduğu anlaşılır. Bu bilinçle yetiştirilen Mehmet, İstanbul’u almaya kararlıdır. İkinci kez tahta çıktığında söylediği söz bu kararın kesinliğini anlatmaya yeter: “Ya Bizans bizi alır, yahut da biz Bizans’ı alırız!”

Manisa’da geçirdiği şehzadelik döneminde, devrin en kuvvetli hocalarından dersler alarak fen ve teknik bilgileriyle; fıkıh, tefsir, kelam gibi dini çalışmaları paralel yürütür. İstanbul’un fethinde kullanılan ve o zamanın en tesirli silahı olan topların balistik hesaplarını kendisi yapıp bir fizik mühendisi gibi çalışan Fatih aynı zamanda Avni mahlasıyla şiirler yazar. İlim meclislerinde görüş belirtir hale gelir. Kalbini ise büyük bir tasavvuf erine teslim etmiştir. Onun rehberliğiyle, tüm bu karmaşık devlet işlerinin içinde kalbini diri tutmayı öğrenir, manen olgunlaşır.

Tarihle de ciddi manada meşgul olup geçmiş devletleri ve hükümdarları inceleyerek kendisine sağlam bir yol çizer. Başarısındaki bir diğer önemli etken de planlı ve sistemli çalışmasıdır. Atacağı adımları önceden belirler ve ona göre hareket eder. Plan yaparken bakış açısını bugünle sınırlamayıp ileriye dönük düşünmesi de devrimizin gönül fatihi olacak gençlerin üzerinde durması gereken bir detaydır.

Önce kendini fethet!

İstanbul’dan önce kendi içindeki fetihleri halleder Fatih. Onun manevi eğitiminde en etkili isim Akşemseddin hazretleridir. Fatih bir yandan devrin en ünlü alimlerinden zahiri ilimleri alırken bir yandan da Akşemseddin hazretlerinden mana ilminin hazinelerini devşirir. Hakiki zaferin ancak nefsini kontrol etmeyi başarıp “hürler” kafilesine katılan kimselere nasip olduğunu bilen Akşemsettin, bu sebeple Fatih’e önce kendisiyle hesaplaşmayı öğretir. Neticede İstanbul, kendisini manen fethedecek olan bu hükümdara kapılarını açar. İstanbul’u fethettiği gün söylediği şu söz “Akşemseddin ruhu”nu fetih insanlarına tanıtacak bir mihenk taşıdır: “Bende gördüğünüz bu sevinç ve huzur, yalnız bu kalenin fethinden değil; Akşemseddin gibi aziz ve mübarek bir Allah dostunun benim zamanımda ve benimle beraber olmasındandır.”

Fatih’i tanımak, idealini anlamak, nicedir sıkışıp kaldığımız Doğu-Batı arasındaki araftan kurtulmamız ve geleceğe iradeli adımlarla yürümemiz bakımından da biz gençler için bir nirengi noktası. O hem Doğu’yu yakinen bilir, hem de Batı’yı... Bu bakımdan eğitimi süresince Arapça ve Farsça’nın yanında Latince, Yunanca ve Sırpça da öğrenir. Şayet Fatih’in fethe giden yoldaki başarı sırlarını anlar ve benimser isek geleceği olacağımız dünyanın çehresi kuşkusuz daha aydınlık olacaktır.

Alman tarihçi Troçke’nin dediği gibi, “Tarih, ‘geçmişi bilmek’ ilmi değil, ‘geleceği yapmak’ sanatıdır.” Bu bakımdan Fatih Sultan Mehmet’in ilmi yönü, idealistliği, mutasavvıflığı, sistemli çalışması, hem Doğu hem de Batı’yı bilmesi, geleceği inşa eden biz gençlere orta çağdan yön gösteriyor. Hiç şüphesiz Fatih’in adımlarını takip etmek onun peşinden nice fetihlere kapı açacaktır.

yeterkioku.com

© 2008 - 2024
Mustafa KARSLI